Truva efsanelerinin başlangıç noktasını,bu düğün meydana getirir. Nenf Tetis dillere destan bir genç kızmış.Tanrılar tanrısı Zeus ile denizler tanrısı Poseidon bile Tetis ile evlenmek istemişler. Ancak Tetis in bir özelliği varmış.Doğuracağı çocuk babasından daha güçlü ve akıllı olacakmış. Zeus ile Poseidon genç kızın bu özelliğini bildiklerinden onunla evlenmemişler.Tanrılar Tetis’i elde edemeyince onu ölümlü bir erkeğe vererek kurtulmak istemişler. Güzel nenfe koca olarak Tesalyalı Peleus’u seçmişler. Peleus o zamana kadar talihi yaver gitmeyen bir kralmış. Bereket Yunan tanrılarının bir çoğunu yetiştirmiş olan bilge Kentaur Khiron kendini sever ve korurmuş. Tetis ise tanrılardan Zeus yada Poseidon ile evlenmeyi hayal ediyormuş.Kendisine ölümlü biriyle evleneceği söylenince hırsından küplere binmiş.Kaçıp kurtulmaya karar vermiş.İlkin kızgın bir alev halini almış.Sonra berrak bir akarsu olmuş.Daha sonra sırasıyla ağaç,kaplan ve yılan kılığına girmiş.
En sonunda da dev bir polip kesilmiş.Bütün bunlara rağmen,Khiron’un yardımıyla Peleus genç kızın yanına ulaşmış.Tetis bakmışki Zeus ile evlenmesi olanaksız,Peleus ile evlenmeyi kabul etmiş. Genç kızın bu uysallığını ödüllendirmek isteyen bütün tanrılar düğünde bulunmuş.Pelius dağında yapılan düğün,o zaman kadar görülenlerin en güzeli olmuş.Bütün tanrılar en güzel hediyelerle düğüne gelmiş.Musa’lar dans edip türküler söylemiş.Sabaha kadar yiyilip,içilmiş.
|